Burdur
Kız arkadaşımla tanışmadan önce Burdur’un yerini bile bilmezdim. Sadece bir kez motorla içinden geçmiştim, o kadar. Ancak kız arkadaşımın Burdurlu olması sayesinde, zamanla bu şehri ve çevresini keşfetme fırsatı buldum. Salda Gölü, Sagalassos Antik Kenti gibi birçok yeri gezdik. Bu süreçte Burdur’un ne kadar güzel ve sakin bir şehir olduğunu keşfettim.
Salda Gölü, Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen ve büyüleyici beyaz kumsalları ile turkuaz sularıyla ünlü bir doğa harikası. Burayı ziyaret ettiğimizde, doğanın muhteşem güzelliği karşısında hayran kaldık. Ayrıca, Sagalassos Antik Kenti’ni gezmek, tarihe olan ilgimizi daha da artırdı. Antik Roma’nın izlerini taşıyan bu kent, benzersiz mimarisi ve tarihi kalıntılarıyla büyüleyici bir atmosfere sahip.
Ailem, Burdur’un Gölhisar ilçesine taşındı ve ben de onlarla birlikte gitmek zorunda kaldım. Genel olarak Burdur, sakin ve güzel bir şehir. Yaşam maliyetleri oldukça düşük ve altyapısı gayet iyi. Ancak, Burdur’da beni rahatsız eden tek şey, polislerin gereksiz yere ceza yazmaları. Bazen saçma sapan nedenlerle ceza yazıyorlar ve bu durum gerçekten sinir bozucu. Burdur Emniyeti’nin parası mı yok, anlamış değilim.
Yakın zamanda Kibyra Antik Kenti’ne gitmeyi planlıyorum. Bu antik kent, tarihi dokusu ve etkileyici kalıntılarıyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Burdur’un tarihi ve kültürel zenginlikleri, bu şehri keşfetmeyi daha da ilginç hale getiriyor.
Burdur’un bir diğer avantajı da Fethiye’ye göre çok daha serin olması. Yaz aylarında klimasız bile rahatlıkla yaşayabiliyorsunuz. Bu, sıcak yaz günlerinde büyük bir rahatlık sağlıyor. Ayrıca, Burdur’da favori mekanlarımdan biri olan Meydan Kafe’de harika bir makarna olan Bitter Penne’yi denemelisiniz. Bu lezzetli makarna, her seferinde damağımda unutulmaz bir tat bırakıyor.
Burdur’u keşfetmek, hem tarih hem de doğa severler için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Sakin yaşamı, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle Burdur, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine.